@article{EFE_2022, title={İŞLETMELERDE STRATEJİK YÖNETİM POLİTİKALARININ, COVİD-19 DÖNEMİ SONRASI YENİ NORMALLEŞME SÜRECİNDE YAPILANDIRILMASI}, volume={7}, url={https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/404}, DOI={10.46872/pearson.404}, abstractNote={<p>Sanayi Devrimiyle başlayan teknolojinin hızla gelişmesi, üretimde makinelerin yoğun kullanımı ile fabrikaların sayısını arttırdığı gözlenmektedir. Artan fabrika sayıları nedeniyle işletmeler stratejik yönetim politikaları geliştirerek pazar paylarını arttırmayı ve rekabette bir adım önde olmayı hedeflemektedirler. Ancak özellikle Sanayi Devrimi ve sonrasında; makineleşmenin artması, el emeğinin ikinci planda kalması, kırsal alanlardan kentlere göçün artması ile ülkelerin demografik yapısının değişmesi ve bunun sonucunda işçi nüfusunun artması sermaye sahiplerinin ucuz işçi çalıştırmaya yönelmesi işçilerin daha ağır şatlarda çalışmalarına neden olduğu öne sürülmektedir. Ağır koşullarda çalışmaya maruz kalan işçilerin, birtakım ayaklanmalar neticesinde seçme ve seçilme haklarının elde edilmesini, çalışma saatlerinin ve iş yeri koşullarının iyileştirilmesini ve sendikaların kurulmasını sağladığı ifade edilmektedir. İşçi hareketleri, ülkelerde birer toplumsal olaylara dönüşerek ilk küresel toplumsal hareketlilik halini aldığı gözlenmektedir. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde işletmeler de stratejik yönetim politikalarında değişikliğe gitmekle beraber iş yerinde performansa dayalı üretimde kaliteden ödün vermeden işçi ve müşteri memnuniyeti dengesinde yeni kuramlar geliştirmişlerdir. Ancak teknolojinin gelişmesiyle üretim tarzında gözlenen değişim, doğanın da tahribatını hızlandırmıştır. Doğanın dengesinin bozulmasıyla hayvandan insana insandan insana geçen hastalıklar Pandemi olarak nitelendirilen küresel çapta salgın hastalık haline gelmiştir. Pandeminin oluşmasında gerekli yeter şartın bulaşıcılık özelliğinin olmasıdır: Örneğin Kanser Hastalığı birçok insanın ölümüne neden olsa da bulaşıcılık özeliği olmadığı için pandemi olarak nitelendirilmemektedir. Yaşanan Pandemiler nedeniyle ülkelerin demografik, ekonomik ve siyasi birçok yapısal alanda dengelerin bozulmasına neden olmaktadır. Pandemi dâhil toplum dinamiğini etkileyen her türlü gelişme devletler ile devletlerin ekonomik anlamda faaliyetlerini idame eden işletmeler, kendi stratejik yönetim politikalarını geliştirdikleri gözlenmektedir. İşletmeler tarafından geliştirilen ve bilimsel çalışmalarla desteklenen stratejik politikalar ilerleyen dönemlerde ihtiyaçlara cevap vermedikleri anlaşılmaktadır. İşlerliğini yitiren politika yaklaşımları yerini yeni yaklaşımlara devretmektedir; ancak geliştirilen her yeni yaklaşım bir önceki yaklaşımda alınan kararları ortadan kaldırmak yerine söz konusu kararları geliştirerek yeniden işlerlik kazandırdıkları tespit edilmektedir. Bu çalışmanın amacı toplumsal dinamiğe etki eden faktörlerden birinin ya da hepsinin değişimi toplumları nasıl ve ne ölçüde etkilediğinin araştırılmasının yanı sıra topluma yön veren işletmelerin stratejik yönetim politikalarının da ne yönde etkilendiğini ve akabinde yeni bir normalleşme süreci safhalarında hangi politikaların geliştirildiğini araştırmaktır.</p>}, number={22}, journal={PEARSON JOURNAL}, author={EFE, Mehmet Naci}, year={2022}, month={Ara.}, pages={191–203} }