PEARSON JOURNAL https://pearsonjournal.com/index.php/pub <p>Pearson Journal of Social Sciences and Humanities (E-ISSN: 2717-7386) is an open access, peer-reviewed, international indexed and refereed journal published by IEDSR ASSOCIATION. Its main objective is to provide an intellectual platform for the international scholars. It aims to promote interdisciplinary studies in humanities and social science and become the leading journal in humanities and social science in the world.</p> Institute Of Economic Development And Social Researches tr-TR PEARSON JOURNAL 2717-7386 Bilim Kurgu Sinemasında Robotların Sunumu Bağlamında “Suretler” Filminin Eleştirisi https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/538 <p>Bilimden ilham alarak yapıtlarını üreten ve bu arada bilime de ilham kaynağı olan Bilim-Kurgu, örneklerini gördüğümüz, edebiyat, çizgi roman ve sinema gibi alanlarda kendisine konu olarak; uzaydan gelenler ve uzay çalışmaları, teknoloji, geleceğin dünyası, zamanda yolculuk ve robotlar gibi konuları seçmiştir. Jonathan Mostow’un 2009 tarihli <em>“Suretler / Surrogates”</em> Filmi de, Bilim Kurgu türünde robotları işleyen özgün filmlerden birisi olduğu gibi, sahip olduğu özgün unsurlar onu bir üst seviyeye taşımaktadır. Film, Robotları işleyen filmlerdeki unsurların hemen hepsine sahip oluşunun yanı sıra, 21.Yüzyıl’da öne çıkan Bilim Kurgu filmleriyle çarpıcı benzerlikler içerir ki, bu ortak yönler, 21. Yüzyıl Bilim Kurgusunun izlediği çizginin de bir izdüşümü olarak görülebilir. Bilim Kurgu’nun en felsefik filmlerinden birisi oluşu ve filmdeki Robotların Suret adı verilen ve operatörleri tarafından idare edilen tarzda oluşları yapıtı diğerlerinden ayıran unsurlardan yalnızca ikisidir. Çalışmamızın amacı, robot filmleri paralelinde <em>“Surrogates”</em> filmini incelemek, bir başka deyişle, tek bir film örneğinden yola çıkarak Robot Filmlerinin genel karakteristiğine değinmek, filmden sekanslar paralelinde de, <em>“Suretler”</em> filminin Bilim Kurgu Sineması içerisindeki yerini belirlemektir.</p> Ufuk GÜRAL Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1172 1181 10.5281/zenodo.11528440 Zygmunt Bauman’ın Düşünce Dünyasında Sosyolojik Bir Olgu Olarak Öteki https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/540 <p>Polonyalı Yahudi kökenli bir sosyolog olan Zygmunt Bauman Nazizm’le yüzleşmiş, ona maruz kalmıştır. Buna bağlı olarak modernite üzerine eleştirel düşünceler geliştirmiştir. Bu fikirleri modernite ve postmodernite arasında karşılaştırmalar içermektedir. Bu karşılaştırmalar temel olarak ötekinin modern ve postmodern durum içerisinde nasıl konumlandığına dair sorgulamalar ve tespitlerden oluşmaktadır. Bu çalışmada, Zygmunt Bauman’ın öteki hakkındaki fikirlerinin bir derlemesi yapılmıştır. Henüz devam eden ancak aynı zamanda Bauman’ın deyimi ile akışkanlaşmış modernite ve modernitenin düzen ve ayrıksılardan kurtulma temelli yaklaşımının reddiyesinden doğan boşluğun postmodernite tarafından doldurulması bu çalışmada öteki figürü etrafında ele alınmıştır. Her iki durum içinde ötekinin toplumsal alanda nasıl konumlandığı, nasıl algılandığı ve neye karşı dost neye karşı düşman olduğu Bauman’ın eserlerinde ortaya koyduğu düşünceler temelinde ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Sosyal bilimlerin temel araştırma nesnelerinden birisi olan öteki kavramı, Bauman’ın sosyolojik değerlendirmelerinde edilgen ve dönüştürülmesi gereken olarak değil, benin ona alan açması için ona dair bir benzeşim kurması olarak ortaya çıkar. Bu modernitenin yok edici ve aynılaştırıcı etkisinden sıyrılmanın hem bir yolu hem de etik olarak karşımıza çıkar. Bu noktada Bauman modernite eleştirisi yaparken, günümüze kadar ulaşan düşüncelerinin hala geçerli olduğu da bu çalışmada tartışılmaktadır.</p> Ömer TEMİZKAN Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1182 1195 10.5281/zenodo.11528649 Sanat Eğitimi Öğrenme Sürecinde Kullanılan Yöntemler https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/541 <p>Bireysel yaratıcılığı geliştirmeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan birçok araştırma ve öğretim yöntemi vardır. Çünkü bireyler esnek öğrenme fırsatlarından ve kapsayıcı çalışma alanlarına katılımdan yararlanır. Sanat eğitimi alanı, eğitimin başlangıcından itibaren eğitim süreci boyunca bireyin yaratıcı yeteneklerini geliştirmede en bilgilendirici ve etkili dal olarak kabul edilmektedir. Sanat eğitimi sayesinde bireyler yaratıcı becerilerini geliştirme ve problemlere çok yönlü bir bakış açısıyla yaklaşma becerisi kazanırlar. Bu anlamda sanat eğitimi ve sanat yoluyla öğrenme sürecinde farklı yöntem ve tekniklerin kullanılması dikkat çekmektedir. Bu doğrultuda geliştirilen yöntem ve teknikler sistemde zaten mevcut olup, süreç içerisinde eğitimciler tarafından güncellenerek kullanılabilmektedir. Bu çalışmalar öğretmen ve öğrenci kontrolünde yürütülür ve planlanırsa öğrenme süreci daha etkili olacak ve ders hedeflerine ulaşılacaktır. Programlar ve planlar, eğitimin her seviyesindeki çocukları geliştirmek ve dönüştürmek için tasarlanmıştır. Bu bağlamda, yapılandırılmış yöntem ve teknikler kullanılmaktadır.&nbsp; Sanat eğitimi, fiziksel gelişimlerinden bağımsız olarak çocukların yaratıcılıklarını ve becerilerini geliştirmede önemli bir rol oynar. Bir bireyin zihinsel süreçlerini soyut olarak temsil eden imgeler, bilişsel yeteneklerinde önemli bir rol oynar. Bireylerin yaratıcılıklarını ve estetik duyarlılıklarını ilk yıllarından itibaren geliştirmek, daha sonra çevrelerinin güzelliğini takdir edecek yaratıcı ve üretken insanlar olmalarına yardımcı olacaktır. Sanat eğitimi kadar önemli bir alanda bu üzerinde durulması gereken bir konudur. Sanat eğitiminin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlarla ilgilenmesi, birçok değişkenin olduğunu ve bu değişkenlerin öğrencilerle bir arada bulunabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle eğitim sistemlerine ve programlarına farklı yöntem ve tekniklerin tanıtılması ve bu yöntemlerin sanat eğitimi sürecinde kullanılması önem arz etmektedir. Böylece birey, sanata karşı önyargılarını aşarak, sanata ilgi duyan, eleştirilere saygıyla yaklaşabilen, karşıt görüşlere sahip etkin bir sanat tüketicisi haline gelir. Bu bağlamda çalışma, çağdaş eğitim felsefesinin argümanlarına odaklanarak sanat eğitimi öğrenme sürecinde kullanılan yöntemleri öne çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırma için gerekli verilerin sağlanması amacıyla ulusal ve uluslararası çalışmalardan yararlanılmış, tez, makale, toplantı ve konferanslar dijital ortama aktarılmıştır. Aranan ve elde edilen bilgiler araştırmalara dahil edilmiş ve sanat eğitimi öğrenme süreci üzerinde durulmuştur.</p> <p><strong>Anahtar Kelimeler: </strong>Sanat, Sanat Eğitimi, Öğrenme Süreci, Yöntem, Teknik.</p> Ümit PARSIL Ahmet Göktuğ KILIÇ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1196 1211 10.5281/zenodo.11575817 Türkiye’de Altın Piyasalarının Aktörleri ve Finansal Sisteme Katkıları https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/542 <p>Yapılan birçok araştırma ülkelerin gelişmiş düzeylerinin finansal piyasalarının gelişmişlik düzeyleriyle paralellik gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ülkemizin de gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer aldığı dikkate alındığında, finansal piyasalarımız hala gelişimine devam etmekte olduğu, gelişmiş ülkelerin finansal piyasaları ve ekonomik sistemleriyle kıyaslandığında ise yatırım enstrümanlarımızın ve portföylerimizin çeşitliliğinin sınırlı kaldığı görülmektedir. Finansal piyasalarının yavaş geliştiği, para ve sermaye piyasalarındaki yatırım araçlarının sınırlı olduğu ülkemizde, gelişen teknolojik imkanların da sağlamış olduğu imkanların bir sonucu olarak finansal okur yazarlık özellikle son yıllarda artış göstermiş, altına dayalı finansal araçlar ile altın türevi ürünler daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Bu nedenle altın piyasalarında yatırım araçlarının sayısı da bu ilgi oranında artış göstermiş, artık altın ve altına dayalı finansal araçlar yatırımcıların nezdinde tasarrufun, şirketlerin nezdinde sermayenin vazgeçilmez asli bir unsuru olarak ekonomik sistem içinde yerini giderek sağlamlaştırmıştır.</p> <p>Aynı zamanda bireysel ve kurumsal yatırımcıların karar almalarındaki temel etkenin risk olduğunu göz önünde bulunduracak olursak, finansal piyasalarda ortaya çıkabilecek farklı senaryolarda risk, kişi ve kuruluşların yatırım tercihlerine yön veren bir dümen özelliği taşımaktadır. Bilhassa ekonomik belirsizlik ve istikrarsızlığın hâkim olduğu dönemlerde tasarruf sahipleri yatırımlarının, şirketler sermayelerinin, merkez bankaları da rezervlerinin bir bölümünü altında muhafaza etme yönelimindedirler. Söz konusu bu yönelimin temelinde ise tasarruf sahibi ve yatırımcıların, yatırımlarını ve birikimlerini ekonomik ya da siyasi kriz dönemlerinden olabildiğince az değer kaybıyla çıkarma güdüsü yatmaktadır. Düşük riskli yatırım yapmak isteyen taraflar, getirileri benzer düzeyde olan çeşitli yatırım enstrümanları ya da varlıklar arasında daha az riskli olan alternatif yatırım araçlarını ya da varlıkları tercih etmektedir. Bunun için de genel olarak alınan aksiyonların ilki, mevcut varlıkların risklerinin, bir değer koruma ve değer saklama aracı olarak kabul gören altına transfer edilmesidir. Gelecekteki risklerini asgari seviyeye çekmek amacıyla alınan bu kararların isabetli olabilmesi için de para ve sermaye piyasalarındaki enstrümanların fiyatlarındaki dalgalanmalar ve eğilimler ile altın fiyatları arasındaki ilişkilerin öngörülebilmesi gerekmektedir.</p> <p>Bu minvalde çalışmamızda, teşkilatlanmış yapılarıyla, fiyatlama davranışlarını düzenlemek, serbest piyasa koşullarını oluşturmak, altın ve altına dayalı enstrümanları geliştirmek ve çeşitlendirmek, finansal sistem içindeki verimsiz kaynakları etkin hale getirmek, âtıl ve işlevsiz durumdaki kaynakların ekonomiye kazandırılmasını sağlamak, kayıt dışı faaliyetleri azaltmak, kayıt içi ekonominin gelişmesini desteklemek, yatırımcı tabanını zenginleştirmek, bireysel ve kurumsal yatırımcıların uluslararası piyasalar ile entegrasyonu tamamlamak, piyasalardaki fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek amacıyla ülkemizde yer alan altın piyasalarının aktörleri ve faaliyetleri ele alınmış, genel itibarıyla ekonomik sisteme, özelde ise finansal sisteme sunmuş oldukları katkılar değerlendirilmiştir.</p> Serkan NURAL Mehmet BULUT Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1212 1245 10.5281/zenodo.11580876 Matematik Öğretmenlerinin Temsil Kullanımlarının Örüntü Genelleme Problemleri Bağlamında Video Temelli Olaylarla İncelenmesi https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/543 <p>Matematik yapma yollarından biri olan genelleme, öğrencilerin aritmetik düşünmeden cebire geçiş yapmalarına yardımcı olarak cebirsel düşünmenin gelişimini desteklemesiyle matematik eğitiminde önemli bir yer tutmaktadır. Genelleme yapma becerisinin geliştirilmesinde farklı temsillerin kullanımı birçok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır. Matematiksel genellemenin temel yapısını örüntüler ve örüntü genelleme problemleri oluşturmaktadır. Bu araştırmada matematik öğretmenlerinin örüntü genelleme problemleri bağlamında genelleme sürecinde temsili nasıl ve hangi amaçlarla kullandıklarının video temelli örnek olaylar aracılığı ile incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın katılımcıları gönüllü olarak katılım gösteren dört matematik öğretmeninden oluşmaktadır. Veri toplama sürecinde katılımcılara örüntü genelleme problemleri kapsamında gerçekleştirilen beş ders parçasının videoları izletilmiştir. Veriler video temelli olaylar üzerinden gerçekleştirilen görüşme sürecinde ortaya çıkan yazılı ve sözlü kaynaklardan elde edilmiştir. Verilerin analizinde nitel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, genelleme süreçlerinde kullanılan temsillerin kullanım amaçlarında farklılıklar görüldüğünü ortaya koymaktadır. Matematik öğretmenlerinin genelleme sürecinde temsiller arasında dönüşümler yaptıkları da görülmüştür.</p> Sare ŞENGÜL Ezgi MANCOĞLU KAPLAN Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1246 1268 10.5281/zenodo.11582188 Öğretmenlerin İş-Aile Zenginleşmesi Algılarına İlişkin Görüşleri https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/545 <p> </p> <p>İş-aile zenginleşmesi, bireyin bir rolde elde ettiği deneyimin diğer roldeki mutluluğunu ve yaşam kalitesini arttırmasıdır. Bireyin iş ortamında elde ettiği deneyim ve birikimin aile ortamında performans ve yaşam kalitesini arttırması, aynı şekilde aile ortamında elde ettiği birikim ve deneyimin de işteki performans ve yaşam kalitesini arttırmasıdır. Bu çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan öğretmenlerin iş aile zenginleşmesi algı düzeylerini belirlemek ve iş aile zenginleşmesi algılarını çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmada yöntem olarak nicel araştırma desenlerinden olan betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu 2021-2022 eğitim öğretim yılında devlet okullarında görev yapan 320 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubu belirlenirken basit seçkisiz örnekleme tercih edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak “İş-Aile Zenginleşmesi Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin iş-aile zenginleşmesi algılarının “çoğunlukla katılıyorum” düzeyinde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin iş-aile zenginleşmesi algılarının son üç yıl içerisinde ödül alma, unvan, yaş, eğitim durumu, görev yeri, okul türü, maaşla geçinebilme düzeyi ve mezun olunan fakülte türü değişkenlerine göre farklılaşmadığı; cinsiyet, soruşturma geçirme, kıdem, öğretmenliği seçme nedeni değişkenlerine göre ise aralarında anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. </p> Mehmet DEMİRHAN Yücel PEKGENÇ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1269 1287 10.5281/zenodo.11584041 Bilişsel Davranışçı Terapide Panik Bozukluğun Ele Alınması: Vaka Sunumu https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/546 <p>Yapılan olgu çalışmasında 36 yaşında kadın danışanın panik bozukluk semptomlarına yönelik 3 seanslık görüşme yapılarak bilişsel davranışçı terapi yöntemi kullanarak bir süreç yürütülmeye çalışılmıştır. Herhangi bir sebep olmaksızın bireylerde ortaya çıkmasında rol oynayıcı etmenler olmamasına rağmen aniden panik atak yaşamasında panik bozukluk olarak açıklanmıştır. Anksiyete bozuklukları arasında en çok rastlanılan bir rahatsızlıklardan olan panik bozukluk, baş dönmesi, göğüste sıkışma,ölecekmiş hissi, bunaltı, endişe gibi belirtilerin birdenbire çıkmasıyla oluşmaktadır. Birçok hastanın yaşamış olduğu ruhsal sıkıntıların tedavisi için kullanılan psikoterapiler panik bozukluğun tedavisinde de yararlanılmaktadır. Çalışmaya gönüllü olarak katılan danışanın panik bozukluğu ve hafif depresyonu olduğu saptanmıştır. Danışanın isteği üzerine panik atak belirtileri çalışılmaya başlanmıştır. Seans içerisinde danışana ölçek uygulanımı sunulmuş ve BDT’nin kullandığı teknikler ve egzersizler baz alınarak danışan üzerinde etkisi gözlenmeye çalışılmıştır.</p> Buket DEMİRDÖĞEN Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1288 1297 10.5281/zenodo.11584753 Bipolar Bozukluğunun Bilişsel Davranışçı Terapi Yöntemi İle Tedavisinin İncelenmesi Üzerine Sistematik Bir Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/547 <p>Bu derleme çalışmasının amacı Bipolar Bozukluk yaşayan bireylerde Bilişsel Davranışçı Terapi Tedavi biçiminin kullanımını incelemektir. Yapılan bu çalışmada sistematik derleme çalışması kullanılmış olup saha çalışması ya da herhangi bir ölçek kullanılmamıştır. Google Akademik Veri Tabanında 2001-2023 yılları arasında sadece İngilizce dilinde yapılmış olan bağlantılı anahtar kelimelerle özet ya da bütün metnine ulaşılabilen randomize kontrollü çalışmalar değerlendirilmiştir. Bu derleme çalışması Şubat, 2024 ve Mayıs, 2024 olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda 7 çalışma ele alınmıştır. Yorumlanan 7 çalışma randomize kontrollü çalışmalardır. 7 çalışmanın sonucunda da BB hastalarında BDT tedavisinin pozitif yönde etki ettiği görülmüştür. Bu derlemenin bulgularında, bilişsel davranışçı terapinin iyileşmede hızlandırıcı rol oynadığı ve kısa bir zamanda sonuca ulaşmada etkili bir yöntem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.</p> İlayda ÖZDEMİR Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1298 1313 10.5281/zenodo.11585099 Ergenlerde Sosyal Fobi ve Bilişsel Davranışçı Terapi Üzerine Sistematik Bir Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/548 <p>Bu çalışmanın amacı Sosyal Anksiyete Bozukluğu yaşayan ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminin kullanımını incelemektir. Yapılan bu çalışmada sistematik derleme yöntemi kullanılmış olup saha çalışması ya da herhangi bir ölçek kullanılmamıştır. Google Akademik veri tabanında 2013-2019 yılları arasında İngilizce dilinde yapılmış olan bağlantılı anahtar kelimelerle özet ya da tüm metne ulaşılabilen randomize kontrollü çalışmalar değerlendirilmiştir. Bu derleme çalışması Şubat, 2024 ve Nisan, 2024 olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda 7 çalışma ele alınmıştır ve ele alınan çalışmaların tümü randomize kontrollü çalışmalardan oluşmaktadır. 7 çalışmanın sonunda Sosyal Anksiyete Bozukluğu tanısı alan ergenlerde bilişsel davranışçı terapi yönteminin olumlu sonuçlarının olduğu ve oldukça iyi sonuçlar alındığı görülmektedir. Bu araştırmanın sonunda, bilişsel davranışçı terapinin sosyal fobinin iyileşmesinde etkili rol aldığı ve erken teşhis konarsa erken yaştaki hastaların daha fazla gelişme göstereceği ve etkili bir terapi yöntemi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.</p> Azra SALMAN Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1314 1329 10.5281/zenodo.11611227 Stresin Hastalıklar Üzerindeki Etkisi Üzerine Bir Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/549 <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Stres kavramı insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen, tanımı genellikle zorlu bir süreç olmuştur. Her bireyin yaşadığı stresin nedeni kişisel olduğundan, herkesin kendine özgü bir stres deneyimi olduğu söylenebilir. Stres, çağımızın yaygın sağlık sorunlarından biridir. Günlük yaşamımızda, farklılık yaratan herhangi bir durum stres kaynağı olabilir. Stres, dünya genelinde stresle ilişkilendirilen hastalıkların ve davranış bozukluklarının artmasına yol açmıştır. Günlük yaşamda karşılaşılan olaylar, anlaşmazlıklar ve sorunlar da stres seviyesini etkileyebilir. Stresi fark etmek, kaynağına dönmek ve etkilerini azaltmak için bilinçli bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bireyin hayatındaki stresli durumlar, bedenin savaş ya da kaç tepkisi oluşturmak üzere endokrin ve sinir sistemini etkileyen olumsuz çevresel uyarıcılardır. Yapılan araştırmalar, stresin bedensel sağlık üzerindeki etkilerini incelemiştir. Son on yılda, depresyonun ve stresin kalp hastalıkları üzerindeki etkileri daha belirgin hale gelmiştir. Kronik stresin uzun süre devam etmesi durumunda, hafif rahatsızlıklardan başlayarak yorgunluk, endişe, sindirim sorunları, baş ağrıları ve cilt problemleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Uzun süreli stresin zararlı olduğu bilinirken, kısa süreli stresin (dakikalar veya saatler süren) bağışıklık sistemi üzerinde koruyucu etkileri olabileceği düşünülmektedir. Akut stres, bağışıklık sisteminde dendritik hücreler, nötrofiller, makrofajlar ve lenfositlerin trafiğinde artış, sitokinlerin olgunlaşması ve işlev gelişimi, yerel ve sistemik düzeyde sitokin üretiminde artış gibi etkilere neden olabilir. Stresin kalp-damar hastalıkları, kanser, klinik depresyon ve HIV/AIDS gibi durumlar üzerindeki etkileri iyi bilinmektedir. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve stresi tamamen engellemek oldukça zor, çünkü stres faktörleri yaşamın pek çok alanında var ve bazıları başarı, enerji ve büyüme için gereklidir. Stresle başa çıkma stratejileri geliştirmek ve içsel dengeyi yeniden sağlamak için gösterilen çabalar önemlidir. Bu, stresle başa çıkma becerilerini geliştirme, destek arama veya problem çözme gibi çeşitli yöntemleri içerebilir.</p> <p>&nbsp;</p> Tuğba KURAL Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1330 1346 10.5281/zenodo.11611576 Stresle Baş Etme Stratejilerinin Öznel İyi Oluş İle İlişkisini Yordamak Üzerine Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/550 <p>Günlük yaşamımızda her alanda karşımıza çıkan stres, bireylerin tehdit ya da olası bir zorlukla karşılaştığında gösterdiği içe dönük bir tepkidir. Stres üzerine birçok çalışma yapılmış olsa da hala kesin tanımlama yapılmadığı görülmektedir. Stres, bireyin ruhsal ve fiziksel olarak sınırlarını zorlayan ve tehdit eden psikolojik bir bozukluktur. Stres, algılandığı şekliyle bireye etki eden bir durum karşısında organizmanın bedensel ve ruhsal olarak tehdit edilmesi sonucu ortaya çıkan bir bozukluktur. Stresle baş edebilmek için bazı tekniklerinkullanılması stresin etkisini azaltmakta önemli bir faktördür. Bireylerin sağlığı ve yaşam doyumunun arttırılması için stres ve bu stresle edebilme alan yazında önemli bir araştırma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikoloji alanında 19.yy’da genel olarak olumsuz duygular üzerine araştırmalar yapılmış olup olumlu duygular üzerine yoğunlaşılmadığı görülmektedir. Bu bağlamda öznel iyi oluşun stres yönetiminde bireyin daha sağlıklı olabilmesi için önemli bir konu olduğu görülmektedir. Stres yönetimi, durum yönetme ve organizmanın daha mutlu, sağlıklı, verimli ve kaliteli hayat sürebilmesinde yardımcı olan tekniklerden oluşmaktadır. Öznel iyi oluşun bireylerin hayatı bilişsel ve duygusal olarak öznel değerlendirebilmesi olarak tanımlandırılmaktadır. Yüksek düzeyde öznel iyi oluşa sahip bireylerin, stres yönetiminde, problem çözme becerilerini yeterli kullanabildikleri, özgeci davranışlar sergiledikleri ve strese karşı direnme gücünün daha fazla olduğu görülmektedir.</p> Yağmuray EROĞLU Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1347 1361 10.5281/zenodo.11613570 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ve EMDR Terapisi Üzerine Sistematik Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/553 <p>Bu sistematik derleme çalışması, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) yaşayan bireylerde Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) terapisinin uygulanışını incelemeyi amaçlamaktadır. Sistematik bir derleme yöntemi kullanılarak, 2008-2024 yılları arasında İngilizce ve Türkçe dilinde yayınlanmış araştırma makaleleri incelenmiştir. Saha çalışması veya ölçek kullanımı gibi yöntemler yerine literatür taraması yapılmıştır. Şubat 2024 ve Haziran 2024 olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilen derleme çalışmasında, toplamda 9 çalışma incelenmiştir. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, EMDR terapisinin iyileşme sürecine katkı sağladığı ve TSSB semptomlarının azalmasına yardımcı olduğu görülmüştür. Bu nedenle, TSSB tedavisinde EMDR terapisinin etkili bir yöntem olduğu sonucuna varılmıştır.</p> Deniz KARABULUT Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1362 1375 10.5281/zenodo.11614438 Somatoform Bozukluğu ve Bilişsel Davranışcı Terapi Üzerine Sistematik Derleme https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/554 <p>Bu derleme çalışmasının somatoform bozukluğu yaşayan bireylerde bilişsel davranışcı terapinin (BDT) kullanımını incelemektir. Yapılan bu çalışmada sistematik derleme yöntemi kullanılmış olup saha çalışması ya da herhangi bir ölçek kullanılmamıştır. Türkçe ve ingilizce dilinde ele alınan çalışmalar 2006-2024 yılları arasındadır. Bu çalışmalar olgu sunumlarından ve derleme makalelerinden oluşmaktadır. Bu derleme çalışması Şubat, 2024 ve Mayıs, 2024 olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda 6 çalışma ele alınmıştır. Ele alınan bu 6 çalışma sonucunda BDT’nin terapiye uyumu arttırıcı ve iyileşmeyi hızlandıran bir terapi yöntemi ve kısa süre içerisinde sonuca ulaşabilme yönünden etkin bir yöntem olduğu görülmüştür. Somatoform yaşayan bireylerde bilişsel davranışcı terapiyi (BDT) uygulandıktan sonra belirtilerin büyük oranda azaldığı ve ortadan kaybolduğu bulunmuştur. Bu sebeple de somatoform tedavisinde bilişsel davranışcı terapi etkili bir yöntemdir.</p> Melis Nur ÖTER Meryem KARAAZİZ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1376 1387 10.5281/zenodo.11620591 Dil ve Konuşma Güçlüğüne Sahip Öğrencilerin Derse Katılımlarına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/555 <p>Bu araştırmanın amacı, dil ve konuşma güçlüğüne sahip öğrencilerin derse katılımlarına yönelik öğretmen görüşlerinin incelenmesidir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle desenlenmiştir. Bu araştırmanın katılımcıları farklı okullardan seçilen dil ve konuşma bozukluğuna sahip öğrencileri olan 24 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla veriler toplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, konuşma bozukluğu olan öğrencilerin derse katılımlarında çeşitli zorluklara maruz kaldıkları görülmektedir. Öğretmenlere göre konuşma bozukluğu olan öğrencilerin derse aktif katılımlarının ve sosyal etkinliklere katılımlarının teşvik edilmesi gerektiğini, bu sayede zamanla arkadaşlarıyla iletişimde konuşma bozukluğunun engel olmayabileceğini belirtmişlerdir. Öğrencilerin akademik başarısızlıklarının ve uyumsuz davranışlarının farklı nedenlerinin olabileceğini, akademik başarının öğrencinin potansiyeline bağlı olması nedeniyle konuşma bozukluğunun akademik anlamda olumsuz bir etkisinin olmayacağını belirtmişlerdir. Öğretmenler, konuşma bozukluğu olan öğrencilere akranlarıyla aynı koşullarda davranılmasını uygun görmemişlerdir.</p> Ersin ATEŞ Hakan SARI Murat BALCI Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1388 1402 10.5281/zenodo.11621935 Muhasebe Ve Mali Müşavirlik Ofislerinde Risk Değerlendirmesi Ve Kontrolü https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/557 <p>Bu çalışma Kayseri ilinde faaliyet gösteren üç mali müşavirlik ofisinde iş sağlığı ve güvenliği risk değerlendirmesi ve kontrolü çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, ofislere yönelik potansiyel tehlikeler, riskler, önemli korunma politikaları ve optikçilere yönelik iş kazası ve meslek hastalığı istatistikleri sunulmuştur. Risk değerlendirmesi uygulamalarında kontrol listesi yöntemi kullanılmış ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan Ofisler için Kontrol Listelerinden yararlanılmıştır. Uygulama sonuçlarına göre, ofislerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok büyük eksikliklerinin olmadığı, ilgili yönetmeliğe uygun olarak gerekli tedbirleri aldığı görülmüştür. Diğer taraftan ofislerde özellikle ekranlı araçlarla çalışmaya bağlı olarak bazı konularda eksikliklerinin olduğu görülmektedir. Uygulama yapılan ofislere yönelik hazırlanan risk kontrol planlarına göre, ofislerin daha güvenli hale getirilmesi için ortalama 10.000 TL gibi bir bütçe ihtiyaçlarının ortaya çıktığı görülmüştür.</p> Bilgi SÜLE Hatice Efsun BAYKAN Suna Berre VAROL Güneş AYANA Pelin ÖZALAN Yazgülü ÇITIRIK Mesut MERCAN Bertan KILIÇ Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1403 1450 10.5281/zenodo.11622738 Faizsiz Finans Sisteminin Zayıf ve Güçlü Yanları https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/558 <p>Ülkemizde 2005 yılında yapılan yasal düzenlemeyle banka statüsü kazanan ve Katılım Bankası olarak adlandırılan faizsiz finans modeli, yaklaşık 40 yıldır Türkiye ekonomisinin gelişimine önemli katkılar sunmuştur. 1960’lardan günümüze kadar dünyada ve ülkemizde dini hassasiyetleri olan büyük bir kesim, faizli bankacılık sistemine alternatif bir sistemin var olması gerektiğini daha yüksek sesle dile getirmeye başlamıştır. Özellikle faiz hassasiyeti sebebiyle bankalarla çalışmak istemeyen söz konusu kesim faizli bankacılık modelinin sunmuş olduğu hizmetleri kati suretle kullanmak istemedikleri için bir yandan üretmeye ve değer katmaya devam ederken, sağlamış oldukları bu katma değerin karşılığı olan birikimleri finansal sistemin dışında âtıl durumda kalmıştır. Bu minvalde ülkemizde ilk olarak 1983 yılında kurulan faizsiz finans sistemi bugün sayıları milyonlarla ifade edilebilen bir kesim tarafından aktif olarak kullanılmakta, bu sayede geçmişte âtıl kalan bu fonlar günümüzde finansal sistemin içinde üretime ve yatırımlara dahil olarak değer kazanmaktadır. Bankacılık sektöründe faizsiz finans sistemiyle çalışan Katılım Bankalarının payı arzu edilen oranda artış göstermemiş olmasına rağmen, faizsiz bankacılık modelinin faizli bankacılık modeline göre zayıf yanları olduğu gibi güçlü yanlarının da olması gelecekte bankacılık sektöründe faizsiz bankacılık modelinin alacak yolunun ve gelişim potansiyelinin olduğunun en önemli kanıtıdır. Bugün Katılım Bankaları, bankacılık sektöründe faizsiz finans modeline uygun bir şekilde mevduat bankalarının sunduğu hizmetlerin birçoğunu sunabilmekte, bir başka deyişle geleneksel bankaların sunamadığı ürün ve hizmetleri sunarak bankacılık sistemini tamamlamakta ve ülkemiz ekonomisinin gelişimine katkı sağlamaktadır. Çalışmamızda faizsiz finans modelinin zayıf ve güçlü yanları ele alınarak ekonomimize katkıları değerlendirilmiştir.</p> Serkan NURAL Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1451 1476 10.5281/zenodo.11625473 Sigara İçen Gençlerin Psikososyal Faktörleri ve Ergoterapi Perspektifinden Bakış https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/556 <p>Bu çalışma sigara içen genç yetişkinlerin psikososyal faktörlerini ergoterapi perspektifinden incelemeyi amaçlamaktadır. Sigara, dünyada ve Türkiye’de önlenebilir hastalık ve ölümlerin başlıca nedenidir. Sigaraya başlama yaşı genellikle ergenlik veya genç yetişkin dönemine denk gelir. Gençlerin psikososyal değişkenleri, sigara içme davranışına yönelmelerine sebep olabilmektedir. Ayrıca sigara içmek beraberinde birçok psikososyal probleme yol açabilmektedir. Hem fiziksel hem psikolojik bağımlılığa sebep olan sigara, günlük hayatı fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal olmak üzere birçok alana etki ederek okupasyonel performans ve katılımı olumsuz yönde etkileyen bir faktördür. Sigarasız yaşam, önleme programları ve koruyucu sağlık hizmetlerinde yaşam boyu sağlık ve refahı ele almanın bir yolu olarak önceliklendirilen bir konudur. Ergoterapistler insanların okupasyonları ve okupasyonların bireyin sağlık ve refahını nasıl etkilediğiyle ilgilenir.&nbsp;Ancak ergoterapinin tütün kullanımının bırakılması ve önlenmesine katkıları sınırlı kalmaktadır. Bu makalede gençlerin sigara içme davranışındaki psikososyal faktörleri anlamak ve sigaranın okupasyonel performans ve katılıma etkilerini ergoterapi perspektifinden açıklamak amaçlanmıştır. Ayrıca ergoterapinin bağımlılıkla mücadelede rolüne değinilmiştir.</p> Süheyla Yüsra KUZU Sevda ASQAROVA Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1477 1489 10.5281/zenodo.11625709 Türk Sineması’nda Müzik Kullanımı https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/563 <p>Bir sanatlar toplamı olan Sinema, tarihi boyunca Müzik’ten de yararlanmış, bu unsuru anlatının bir aracı olarak kullanmıştır. Müzik, Dünya Sineması gibi Türk Sineması için de önemli bir işlev yüklenmiştir. Türkiye’de film müziği, Muhsin Ertuğrul’un filmlerine Türk Beşleri’nin yaptığı bestelerle başlamış, Türk Müziği’ne ait türlerle sürmüş, progresif müzikle gelişmiş, kullanılan türler, zamanla Türk Hafif Müziği’nden etnik müziğe kadar çeşitlenmiştir. Tarihi boyunca, Türk Müziği’nin çeşitli türlerini, gerek özgün halleriyle, gerekse, modernize ederek kullanan Film Müziğimizde, Batılı Türler ise ancak sınırlı sayıda örneklerle temsil edilmişlerdir. Ayrıca, Türkiye’de film müziğinin yadsınmış bir unsur olduğu araştırma sonucu elde edilen bulgulardandır. Çalışma’da Türk Sineması’nın çeşitli evrelerinde müziğin ne şekilde kullanıldığı, bu sanat dalında yaratılan eserler, dönemler ve anlayışlar incelenmiştir. Araştırma’nın amacı ise, Türk İnsanı’nın bir gurur kaynağı olan müziğin, Sinema’da izlediği yolun bir haritası çıkarılarak, gelecekte bu konuda neler yapılması gerektiğinin belirlenmesi ve bu dalda çalışacaklara yol gösterilmesidir. Araştırmanın yöntemleri, izlenen filmlerin değerlendirilmesi, film müziklerinin dinlenmesi, konu hakkında yazılan kitap, dergi, gazete ve akademik makalelerinin okunmasıdır. Kapsamı, Türk Sineması’nın başlangıçtan günümüze bütün dönemlerini içeren araştırmada, dönemlerin karakteristiğini yansıtan eserler örnek olarak verilmiştir.</p> <p>&nbsp;</p> Ufuk GÜRAL Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1490 1505 10.5281/zenodo.11625934 Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Galata Kulesi” Adlı Şiirini Psikanalitik Açıdan Çözümleme Denemesi https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/566 <p>Edebiyat ve psikoloji alanları 20. yüzyılın başlarından günümüze kadar olan süreçte gittikçe önem kazanmıştır. Sanatçının yaratma eyleminin kaynağının bilinçaltı olduğunu savunan psikanalist kurama göre sanatçının kişiliği aynı zamanda kaleme aldığı edebî eserin açıklanması hususunda psikanalizmin verilerinden yararlanılmaktadır. Bu bağlamda sanatçının hayatına, geçmişine dair bazı izler, içinde bulunduğu sosyal ve siyasi gelişmeler, ruhsal kimliğinde gizli kalmış korku, endişe vs. gibi olumsuzluk duygu çağrıştıran unsurlar psikolojik bir etkinlik olan yaratma eylemine etkisi ve sanatçının dil ve üslubunun edebi metne yansıması inceleme açısından önem taşımaktadır. Türk edebiyatında psikanalitik açıdan inceleme yapıldığında bu incelemeye uygun sanatçılardan birisi de Ümit Yaşar Oğuzcan’dır. Modern Türk şiirinin bilinen şairlerinden olan Oğuzcan, herhangi bir edebî akıma bağlı kalmadan şiirlerini yazmış ve sanat hayatı boyunca bu duruşunu korumuştur. Şiirlerinde hayalden ziyade hayat tecrübelerine ve anılarına başvuran şair, duyuş ve tarzını şiirin gündemine taşımıştır. Sanatçının hayatı boyunca yaşadığı olaylar ve şiirlerinde sergilediği bu tutumu, incelemeleri yorumlamaya ve dışa vurmaya itmektedir. Oğuzcan’ın şiirleri incelendiğinde insana özgü algılama gerçekte psikolojik bir arka planın yansıması olduğu gözlemlenmektedir. Bu açıdan bakıldığında sanatçı-eser ilişkisi çerçevesinde incelenen çalışmada başta Sigmund Freud olmak üzere Jacques Lacan ve Rollo May gibi psikanalistlerin kuramsal tespitleri doğrultusunda Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Galata Kulesi” adlı şiiri psikanalitik açıdan inceleme ve yorumlamayı içermektedir.</p> <p> </p> Bilge SAKÇI Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1506 1511 10.5281/zenodo.11626206 Sosyal Medya Pazarlamasının Tüketici Satın Alma Kararlarına Etkisi https://pearsonjournal.com/index.php/pub/article/view/567 <p>This study investigates the impact of social media marketing on consumer buying behavior in Afghanistan. By analyzing responses from a structured questionnaire distributed among Afghan social media users, the research explores the influence of demographic factors, social media usage patterns, and specific marketing strategies. The findings reveal that social media marketing significantly affects consumer purchasing decisions, with younger consumers (ages 18-34) showing a higher susceptibility to marketing messages. Notably, 60% of respondents reported making purchases based on social media advertisements, indicating a strong positive influence.</p> <p>The study also highlights that the amount of time spent on social media correlates with increased likelihood of purchasing based on advertisements encountered online. Among the various types of social media content, promotions and discounts emerged as the most engaging and effective in driving consumer behavior, followed by product updates and user-generated content.</p> <p>Ethical considerations, such as data privacy and content authenticity, are emphasized as crucial factors in maintaining consumer trust and ensuring effective engagement. The research provides valuable insights for marketers aiming to optimize their social media strategies to better influence consumer buying behavior in Afghanistan. Future research is suggested to explore the long-term effects of social media marketing and the role of cultural and socio-economic factors in shaping consumer responses.</p> Sayed Basir Ahmad AYOUBI Mohammad NAWEER Telif Hakkı (c) 2024 PEARSON JOURNAL https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-13 2024-06-13 8 28 1512 1524 10.5281/zenodo.11626455