AZERBAYCAN’DA KAPİTALİST GELİŞİM SÜRECİNİN POLİTİK EKONOMİSİ (19. YÜZYILIN ORTALARI-20. YÜZYILIN BAŞLARI)
Özet Görüntüleme: 143 / PDF İndirme: 62
DOI:
https://doi.org/10.46872/pj.163Anahtar Kelimeler:
Azerbaycan, kapitalist gelişim, sosyo-ekonomik dönüşümÖzet
Azerbaycan, tarih boyunca bölgede birçok devletin hâkimiyetinde uzun veya kısa süreli kalıcı veya geçici olmak üzere farklı aşamalardan geçmiş bir ülkedir. Orta Çağ ve Yeni Çağ döneminde varlığını sürdürmüş değişik devlet oluşumlarına, ayrıca bölgede hakim olan imparatorlukların egemenlik dönemlerinde Azerbaycan Türklerinin kurmuş oldukları devletlerin bu bölgede etkin olduklarını söyleyebiliriz. Azerbaycan Türklerinin siyasi tarihinin en önemli kırılma noktası 19. yüzyılın başlarına tekabül eder. Uzun süre devam eden Osmanlı-İran çekişmelerine, bu tarihte yükselişe geçen ve güneye doğru yayılan Rusya İmparatorluğu da müdahil olmuştur. Üç büyük devletin yer aldığı bu rekabet ortamında Rusya İmparatorluğu önemli kazanımlar elde etmiştir. 1813 Gülistan ve 1828 Türkmençay antlaşmalarıyla Azerbaycan’ın Aras Nehri’nden kuzeyde kalan topraklarının Rusya’ya ilhakı gerçekleşmiştir. Rusya, yaptığı işgalin ardından bölgesel yönetim konusunda farklı formüller geliştirmiştir. Fakat idare reform adıyla bilinen bu formüller kalıcı ve sorun çözücü nitelikten yoksun olduğu için sıkça değiştirilmiştir. Geleneksel toplum yapısı ve ekonomik yapının dönüşümündeki önemli değişimler, Çarlık Rusya’sında yaşanan ve serflik sisteminin ortadan kalkmasını öngören 1861 reformu sayesinde mümkün olmuştur. Kafkaslara yaklaşık on sene sonra gelen bu reformun sonuçları Bakü’de petrol sanayisinin gelişmesiyle çok belirgin şekilde kendini göstermiştir. Bir petrol kenti olan Bakü’de kapitalist sanayinin gelişimi eş zamanlı olarak eğitim, basın ve kültür alanlarında gelişmeye yol açmıştır. Petrol sanayisinin gelişmesi bir taraftan Bakü’nün iktisadi ve siyasi çehresinin değiştirmiş diğer taraftan ciddi demografik dönüşümlere neden olmuştur. Bu süreç kapsamında ekonomik dönüşümlere eş zamanlı olarak sosyal ve siyasi dönüşümler de ivme kazanmış, Azerbaycan Türklerinin ulus inşa sürecine doğru çığır açılmıştır. İslam kimliği üzerine inşa edilmiş ve sömürge sisteminde yaşayan Azerbaycan toplumunda, zamanla aydınlanma ve milli bilincin gelişiminde ilerlemeler sağlanmış, 20.yüzyılın başlarına gelindiğinde ümmet ve millet kavramları daha belirgin şekilde karşılık bulmuştur. Diğer toplumların tarihinde olduğu gibi Azerbaycan’ tarihinde de ekonomik ve sosyal dönüşüm birbirini tetikleyen ve eş zamanlı olarak gelişen süreçler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda sömürge sistemi ve uluslaşma sisteminin ekonomik politiğinin irdelenmesi Azerbaycan Türklerinin geçirdiği uluslaşma sürecinin sosyo-ekonomik resminin çekilmesi bakımından önem taşımaktadır.