TÜRK KADINININ SİYASETTE TEMSİL SORUNU (1980’LERDEN GÜNÜMÜZE)
Özet Görüntüleme: 333 / PDF İndirme: 221
DOI:
https://doi.org/10.46872/pj.382Anahtar Kelimeler:
Kadın, Siyaset, Kota, Cinsiyetçilik, Tansu ÇillerÖzet
Türk modernleşmesi içinde kadınların çağdaş uygar halkların seviyesine ulaşabilmesi için başta Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde önemli adımlar atılmıştır. Bu amaçla kadın-erkek eşitliği başta olmak üzere, eğitim-öğretim ve sosyal hayatta toplumun gerisinde kalmış olan kadınlara bazı Avrupa ülkelerinden daha önce siyasi haklar tanınmıştır. 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını elde eden Türk kadınları siyasi hayatın içerisine dâhil olmuşlar, 1935 yılında yapılan seçimlerde, ilk kez sandık başına gitmişleridir. Uzun yıllar kadınların siyasi hayat içerisindeki yeri siyasi partilerin kadın milletvekillerine kontenjan tanımaması, siyasi partiler içinde demokrasinin tam anlamıyla sağlanamaması, cinsiyetçilik, siyasetin erkek işi olarak görülmesi, kadınların eğitim sorunu gibi birçok nedene bağlı olarak azalırken 1980’li yıllardan günümüze kadar olan dönemde ise kadın hareketlerinin gücü, seçim sistemlerinde değişikliklere dayalı kota uygulaması gibi nedenlere bağlı olarak artış göstermiştir. Her ne kadar siyasetin içerisinde yer alan kadınların sayısı günümüzde dahi yeterli düzeye ulaşamamışsa da toplumdaki cinsiyetçi yaklaşım ve kadınların önüne konulan engeller aşıldıkça, Türk kadınlarının siyasi hayat içerisindeki etkinlikleri ve başarıları artacaktır. Politikada erkek egemen yapının içerisinde kadınların yer alması zor olsa da bu konuda kadınların da yeterince istekli olmadıkları ve daha az mücadele ettikleri görülmektedir. Yine de bir kadın başbakan, Prof. Dr. Tansu Çiller tarafından yönetilen Türk toplumunda kadınların siyasi arenada önemli aşamalar kaydettiğini söylemek mümkündür.