“Ş.S.Aydemir’in Suyu Arayan Adam Romanında (Milletin ve Bireyin) Kimlik Arayışı"
Özet Görüntüleme: 842 / PDF İndirme: 257
DOI:
https://doi.org/10.46872/pj.600Anahtar Kelimeler:
Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam, kimlik arayışı, milli mücadele ruhu, 30 Ağustos Zafer BayramıÖzet
Edebiyat/Literature Bu çalışmada, 1897 Türk-Yunan harbi yılına denk düşen ve tüm hayatı boyunca da hem sıcak savaş hatlarında hem de uygarlaşma savaşında cepheden cepheye koşturan değerli düşünür, aydın ve ekonomist Şevket Süreyya Aydemir’in yarı otobiyografik eseri Suyu Arayan Adam adlı çalışmasında (büyük ölçekte Osmanlı milletinin ve küçük ölçekte romanın kahramanı Aydemir’in) kimlik arayışı üzerinde durularak, Türk ulusunun Osmanlı’nın küllerinden tıpkı bir Anka kuşu gibi genç ve dinamik bir Cumhuriyet olarak yeniden doğuş serüveni mercek altına alınacaktır. Aydemir çocukluğundan itibaren annesinden güzel bir İslami terbiye alır, daha sonra gençlik yıllarında kendini Turan idealine ve o coğrafyaya olan ilgisinin bir sonucu olarak sosyalizm ve Rus kültürüne kaptırır. Daha sonra değişen dünya şartlarını ve Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik konumu ve farklı kültürel cereyanları da göz önüne alarak sosyalizm ile kapitalizmin karışımı olacak yeni bir iktisadi yapılanma planı oluşturur ve nitekim bu da “Devletçilik” kavramı olarak yeni yapılanan Türk Cumhuriyet’inin temel ilkeleri arasında görülecektir. Daha sonra devletin yüksek mevkilerinde de çalışmak ve Atatürk ile tanışmak imkânını da yakalayan Aydemir, hayatının son zamanlarında romanda anlatıldığı üzere küçük bir çiftliğin bahçesine çekilerek “kendini bulduğunu” ifade etmektedir. Bu yıllar, romanda da değinildiği üzere, daha geniş bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin de kendini arama ve oluşturma yıllarıdır ki hem romanın kahramanı Aydemir, hem de Türkiye Cumhuriyeti sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Çok ilginç bir yaşam serüveni olan Aydemir, okuyucuyu İslami-Mevlevi öğretilerden, Turan ideallerine, Komünizmin tarihinden Sosyalizmin prensiplerine, Türkiye’de Devletçilik’in oluşumu ve alt yapısından, en nihayetinde kitaba ismini de veren suyun başındaki ve transandantalistik bir meylin gözlemlendiği son sahne ile okuyucuyu birçok değişim rüzgârının ve tufanının içinden geçirerek kendi hayatı üzerinden Türk kültür tarihine ve her yıl büyük bir coşku ile kutladığımız 30 Ağustos Zafer bayramı ile taçlanan Türk milli mücadele tarihine ışık tutarak, okuyuculara gerçek Anadolu’nun ve ilk bakışta kaba saba görünse de duygulu, naif Anadolu insanının vatanperver kimliğini (zaman zaman iç yakan gerçek hayat hikâyelerine de değinerek) tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Kısacası, bu çalışmada, Suyu Arayan Adam romanındaki Osmanlı milletinin ve bireyin, ana karakter Aydemir’in kimlik arayışı konusu romandan sunulan örneklemelerle mercek altına alınarak 30 Ağustos Zafer bayramının ve milli mücadele ruhunun daha iyi anlaşılmasına vesile olmak hedeflenmektedir.