"GLADYATÖR" FİLMİNİN ARKEOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ

Özet

Sinema’da önemli bir tür olan Epik filmler, her zaman için seyircinin beğenisini kazanmış, “Antik Çağ”ı işleyen, eğlendirirken eğiten örnekleriyle, en çok 1950li ve 60lı yıllarda üretilmişlerdir. Epikler, günümüzde de yapılmakta, 2000 tarihli “Gladyatör” filmini takiben, antik çağda geçen bir çok öykü, beyazperdeye aktarılmaktadır. Tüm zamanların en iyi filmlerinden birisi olarak kabul edilen, Epik Filmler arasında en iyilerinden birisi olan, yönetmen Ridley Scott’un 2000 tarihli “Gladyatör” filmi, yalnızca sinemasal açıdan değil arkeolojik gerçekleri doğru bir biçimde yansıtması açısından da başarılıdır. Film, mekan, dekor, aksesuar ve öykü anlamında tarihi, peliküle başarıyla aktarmıştır. Yönetmen Ridley Scott, “Gladyatör”de, 1960lı yıllarda İtalya’da yapılan Peplalar’ın bir alt türü olan Gladyatör Filmleri’ne ait bütün unsurları, “Gladyatör” filminde bir araya toplamıştır. 2000 tarihli film, bu filmlerdeki Roma, gladyatörler, arena, köleler, zalim yöneticiler gibi temaların hepsini tek bir yapıtta bir araya getirir. Filmin çıkış noktası, Antik Çağ’da Arena’da yapılan müsabakalardır. Arenalar, yalnızca bireylerin kendilerini gösterdikleri değil, aynı zamanda yöneticilerin iktidarlarını ispat ettikleri bir platformdur. Çalışmamızda, Anfitiyatrolar’ın oluşumundan başlayarak, sırasıyla, Arena Olgusu, İtalya’da yapılan ve Epiklerin bir alt türü olan Gladyatör Filmleri ve “Gladyatör”ün diğer yapıtlar içerisindeki yerini inceliyoruz.